Son meteorolojik verilere göre ve uzun vade tahminlere göre, ülkemizde uzun süredir mevsim normallerinde ve zaman zaman mevsim normalleri üzerinde seyreden sıcaklıklar 18-19 Aralık’tan itibaren yerini soğuk ve kar yağışlı havaya bırakabilir. Bu tarihlerde bu kış sezonunun ilk ciddi soğuk hava dalgası gözüküyor. Tarih yaklaştıkça bu soğuk hava dalgasının durumu netleşecek. 18-19 Aralık’taki soğuk havanın ardından 24-25 Aralık ve Yılbaşı haftası yeni bir soğuk hava dalgası ihtimali de bulunmaktadır.
18-19 Aralık civarındaki soğuk hava dalgasında bir değişim olmaz ise, bu haliyle İstanbul’da rakımı 100 ve üzeri ilçelerde ve Ankara genelinde kar yağışları görülebilir. İzmir’de ise durum sınırda gözüküyor. Bu haliyle İzmir’de yüksek kesimlerde karla karışık yağmur görülebilir. 3 büyükşehir dışında; Marmara, Karadeniz, İç Anadolu, İç Ege, Doğu Anadolu bölgelerimizdeki şehirlerin neredeyse tamamında kar görülebilir. Tarih yaklaştıkça, soğuk havanın gücünü arttırması veya azaltma ihtimallerine göre bu durum değişecektir.
alıntı : havaforum.com
Türkiye Sigorta, sağlık hizmetini 83 milyona ulaştırma hedefi doğrultusunda ürünlerini yeni teminatlarla daha da cazip hale getiriyor. Şirket, son yıllarda büyük ilgi gören Tamamlayıcı Sağlık Sigortası poliçelerine ameliyat tazminat teminatı; check up teminatı, doğum ve hamilelik takibi teminatını ekledi.
Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS), özel sağlık sigortasından çok daha uygun bir poliçe tutarıyla özel hastanede tedavi imkanına sahip olmayı sağlayan bir özel sağlık sigortası ürünü. Söz konusu ürüne ilgi ise son yıllarda büyük oranda arttı. Gücünü adından alan Türkiye Sigorta, Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda da sektörün öncü şirketlerinden biri olma misyonu doğrultusunda bu branştaki poliçelerini yeni teminatlarla güçlendirerek daha cazip hale getirdi. Türkiye Sigorta, TSS ürününü “Ameliyat Tazminat Teminatı”, “Check up Teminatı”, “Doğum ve Hamilelik Takibi Teminatı” ile güçlendirdi.
Ameliyatlara büyük güvence
Ameliyat Tazminat Teminatı, sigortalının tedavi gideri için poliçesini kullanmaya ihtiyaç olmadığı durumlarda sigortalılara ekstra destek sağlıyor. Yıllık limiti 10 bin TL olan teminat kapsamında, poliçe ve sağlık sigortası özel şartları doğrultusunda ameliyat giderlerinin sigortacıdan talep edilmemesi halinde sigortalıya ilgili ameliyatın Ameliyat Tazminat Teminatı limiti ödeniyor. Ödenen bu teminat limiti Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) belirtilen rakamda gerçekleşiyor. Sigortalılar ihtiyaç halinde, poliçeye ilk giriş tarihinden 180 gün sonra bu avantajdan faydalanabiliyor.
Check up teminatı ile sağlığın kontrol altında
Tamamlayıcı Sağlık Poliçesi içerisinde sağlanan diğer avantajlı yenilik ise Check up teminatı. Her bireyin yaptırması gereken Check up taraması; kanser, kalp ve damar hastalıkları, diyabet gibi kronik rahatsızlıkların erken teşhisi ile olası durumlarda erken önlem alınmasına olanak sağlıyor. Check up teminatımız kapsamında sunulan tahlil ve kontroller ile gelecekte ortaya çıkabilecek sağlık problemleri saptanabilir ve geç kalınmadan önleyici tedbirler alınabilir.
Annelere doğum kolaylığı
Tamamlayıcı Sağlık Poliçesi Doğum ve Hamilelik Takibi Teminatı ile özel hastanede doğum yapmak isteyen annelere kolaylık sağlanıyor. Limitsiz olan bu teminat sayesinde hem tercih edilen anlaşmalı özel hastanede doğum gerçekleştirebiliyor hem de hamilelik süresince gerekli rutin kontroller karşılanıyor.
Yüzde 40’a varan indirim hakkı
Öte yandan Türkiye Sigorta, Tamamlayıcı Bireysel Sağlık poliçesinde; İstanbul ilinde sadece yatarak tedavide 0-49 yaş aralığına yüzde 30; 50 yaş ve üzerine yüzde 20 indirim; İstanbul dışında ise 0-49 yaş aralığına yüzde 40; 50 yaş ve üzerine yüzde 30 şeklinde indirim imkânı da sağlıyor. Yatarak+ayakta tedavilerde ise 0-49 yaş aralığına yüzde 5 indirim; İstanbul dışı illerde ise 0-49 yaş aralığına yüzde 20, 50 yaş ve üzerine yüzde 10 indirim uygulanıyor.
Anlaşmalı kurum seçeneği sadeleştirildi
Gücünü adından alan Türkiye Sigorta, sigortalıların ihtiyaçları ve bütçelerine en uygun alternatifi kolaylıkla seçebilmeleri için anlaşmalı sağlık kurumu seçeneklerini de sadeleştirdi. Mevcutta 4 adet olan kurum seçeneklerini Altın Network ve Gümüş Network olmak üzere düzenledi. Anlaşmalı sağlık kurumlarına ilişkin detaylı bilgi içintıklayınız
Türksat 3A, 4A ve 4B haberleşme uyduları, 1 yıl süreyle olası risklere karşı 2 milyar 225 milyon lira tutarındaki güvenceyle Türkiye Sigorta tarafından sigortalandı.
Yapılan sigorta poliçesi ile Türkiye’nin uzaydaki gözleri olan ve toplam değeri 280 milyon doları aşan milli haberleşme uyduları ‘Türksat 3A’, ‘Türksat 4A’ ve ‘Türksat 4B’ 1 yıl süreyle Türkiye Sigorta tarafından sigortalanıyor ve olası risklere karşı 2.225.000.000 TL değerinde teminat sağlanıyor.
Türksat AŞ Genel Müdürü Cenk Şen ile Türkiye Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Benli, kurumlar arasındaki iş birliği anlaşmasını düzenlenen törende imzaladı.
- Türkiye Sigorta’nın hizmet sınırları uzaya taşındı
Türkiye Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Benli, "İş birliğimiz kapsamında Türkiye'nin bir anlamda uzaydaki gözleri konumunda bulunan ve toplam değeri 280 milyon doları aşan milli haberleşme uydularımız Türksat 3A, 4A ve 4B'yi 1 yıl süreyle teminat altına almaktan mutluluk duyuyoruz. Olası risklere karşı 2 milyar 225 milyon lira tutarında güvence sağlıyoruz." dedi.
- "Poliçemiz göktaşı çarpması, yörüngeden çıkma gibi riskleri kapsıyor"
Türkiye'nin uydu teknolojilerinde çok önemli bir mesafe katettiğini belirten Benli, sigorta poliçesine ilişkin şunları kaydetti:
"Yörüngedeki Uydu Operasyon Sigorta Poliçemiz, yangın ve ek teminatlarını içermesinin yanında uydularımızın yörüngesinde görevlerini yerine getirirken meydana gelebilecek göktaşı çarpması, yörüngeden çıkma ve çarpışma gibi risklere karşı da güvence altına almış oluyor."
Doğal gaz keşfinin yapıldığı Tuna-1 Kuyusu, Akkuyu Nükleer Santrali ve Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi'nin poliçelerini de Türkiye Sigorta'nın yaptığını dile getiren Benli, "Bu ilk adımların devamında da yine yerli ve milli alanlara teminat vermeyi sürdürecek, çağın getirdiği yepyeni ihtiyaçlara yenilikçi çözümler üreteceğiz. Önce bölgemizde sonrasında da küresel ölçekte bir marka olmak da hedeflerimiz arasında yer alıyor." ifadelerini kullandı.
- "Türkiye'yi dünyada önemli konumda yer alma fırsatı bekliyor"
Cenk Şen de, törendeki konuşmasında, uyduların, afet yönetme, iklim değişikliklerini gözlemleme, iletişim ve erişimin sağlanması gibi hayati hizmetler sunduğunu söyledi. Şen, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin uyduları milli kaynaklarla sigortalanarak, ülke kaynakları ülkemizde kalacak ve kullanılacak. Türksat 3A, 4A ve 4B haberleşme uydularının görevlerini yerine getirirken meydana gelebilecek göktaşı çarpması, yörüngeden çıkma ve çarpışma gibi olağanüstü durumlara karşı teminat sağlanacak."
Şen, yapılan yatırımlar yoluyla Asya, Avrupa ve Afrika'da 118 ülkede yaşayan 3 milyarın üzerindeki insana uydu hizmetlerini eriştirmeye çalıştıklarını ifade ederek, "Bu yıl filomuza katılacak olan Türksat 5A ve önümüzdeki yıl uzaya fırlatılacak olan Türksat 5B uyduları ile şirketimiz 5 aktif uyduya sahip olacak ve dünya uydu operatörleri arasında önemli bir yere taşınacaktır." diye konuştu.
Türksat 5A ve 5B'nin Türkiye'nin hem uzaydaki gücünü hem de haberleşme gücünü artıracağını vurgulayan Şen, uydulara ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Bu iki uydunun uzaya gönderilmesiyle 31 derece doğu ve 42 derece doğu yörüngelerinde yeni Ku-Bant frekans hakları kazanacağız. Dolayısıyla 31 derece doğu yörüngesinde hizmet verecek olan Türksat 5A uydusu, yalnızca Ku frekans bandında hizmet vermekle kalmayacak, aynı zamanda bu yörüngedeki tüm yörünge haklarımızın da korunmasını sağlayacak. Türksat 5B uydumuz ise 42 derece doğu yörüngesinde hizmet verecek ve yörüngesindeki uydularımızın yedeklenmesini de sağlayacak. Ku ve Ka frekans bandına sahip genişbant haberleşme hizmeti verecek."
Trafik sigortasında ‘prim-özsermaye katsayısı’ uygulaması başladı. Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı genelgeye göre, trafik sigortasında sigorta şirketlerinin bir takvim yılı içinde ürettikleri primlerin toplamı, bir önceki yılki öz sermayelerinin 5 katını geçemeyecek.
Sektörde, son haftalarda en çok tartışılan branşların başında gelen ‘Zorunlu Trafik Sigortası’ (Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) ile ilgili olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü, önemli bir genelge yayımladı. Trafik sigortasında, ‘prim-özsermaye katsayısı’ uygulamasını başlatan genelgeye göre, trafik sigortasında sigorta şirketlerinin bir takvim yılı içinde ürettikleri prim toplamı, bir önceki yılki öz sermayelerinin 5 katını geçemeyecek. Bu katsayı, önümüzdeki 8 ayı kapsayan dönem (1 Mayıs -31 Aralık 2020) için 4 kat olarak uygulanacak. Yıl içinde yazılan prim tutarının bu limite ulaşması durumunda, ilgili sigorta şirketi yeni poliçe yazımını durduracak. Durdurmaması halinde, durum Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) tarafından Bakanlığa bildirilecek ve Bakanlığın talimatı çerçevesinde SBM üzerinden yeni poliçe yazımı engellenecek. Yıl içerisinde, şirket dışı kaynaklardan nakit sermaye artışı sağlanması durumunda ilgili şirket, belirlenen katsayı oranında ilave limit hakkı elde edecek.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nün, 13 Mayıs tarihli ‘Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nda Prim-Özsermaye Katsayısı Uygulamasına ve Azami Prim Artış Oranlarına İlişkin Genelge (2020/8), uygulamaya ilişkin hesaplamaları da içerirken, ilgili genelgede brüt yazılan primlerin SBM verilerine göre belirleneceği bildirildi.
Öte yandan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ya da Zorunlu Trafik Sigortası, motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların bedeni veya maddi zarara uğraması durumunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre aracın işletenine düşen sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar teminat altına alıyor. İlandır...
Kurum ve kuruluşlarına bağlı birimlerinde salgın sebebiyle yapılan görevlendirmeler kapsamındaki tüm iş ve işlemler; ‘Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’ poliçesi kapsamına alındı.
Kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarıyla bu kurum ve kuruluşların bağlı, ilgili veya ilişkili birimlerinde Kovid-19 sebebiyle yapılan görevlendirmeler kapsamındaki tüm iş ve işlemler; ‘Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’ poliçesi kapsamında değerlendirilecek.
Hazine ve Maliye Bakanlığının “Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Kurum Katkısına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği” Resmi Gazete’de yayımlandı.
Buna göre, kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarıyla buralara bağlı, ilgili veya ilişkili birimlerinde salgın sebebiyle yapılan görevlendirmeler kapsamındaki tüm iş ve işlemler; “III. Risk Grubu” olarak değerlendirilecek. Böylelikle, sigorta kapsamında azami teminat tutarı bu grup için 600 bin lira olacak.
Ayrıca, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan ve mesleklerini serbest olarak icra eden sigortalıların kendi görev yeri ve branşı dışında da olsa ilgili mevzuat çerçevesinde; kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarıyla buralara bağlı, ilgili veya ilişkili birimlerinde salgın sebebiyle görevlendirilmeleri nedeniyle yürüttükleri faaliyetleri; ilave sözleşme düzenlenmeksizin veya prim tahsil edilmeksizin poliçe kapsamına dahil edildi.
Tebliğ, 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.
kaynak: sigortamedya AA
Resmi Gazetenin bugünkü nüshasında yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında...
Hazine ve Maliye Bakanlığından:
KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK
SİGORTASINDA TARİFE UYGULAMA ESASLARI HAKKINDA
YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 14/7/2007 tarihli ve 26582 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(7) Risk değerlendirmesinde esas alınabilecek trafik kuralı ihlalleri sonucu sürücülere uygulanan ceza puanları ile sürücü belgelerine el konulma süresi ve nedenleri sigorta priminin tespitinde kullanılabilir.”
MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.
TBMM Genel Kurulu'nda yapılan oylama ile Türk Reasürans Şirketi'nin kurulması ve DASK'ın nükleer teminat da sunabilmesi kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu’nda, Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve KHK’lerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edilerek yasalaştı. Bahsi geçen kanun teklifinde sigorta sektörünü yakından ilgilendiren 47, 61 ve 62’nci maddelere göre, Türk Reasürans Anonim Şirketi kurulması yasallaştı ve günümüzün şartlarına göre DASK’ta kimi değişikliklere gidildi.
Daha önce medyaya yansıdığı gibi sigorta bulamayan, mobilya, boya, plastik, çırçır, deri ve bazı tekstil ürünleri üreten tesisler için oluşturulan Türk Reasürans Şirketi, bu risklere karşı teminat sunulmasını kolaylaştıracak ve ürün çeşitliliği konusunda piyasanın yeterli derinliğe ulaşamamasını sağlayacak. Maddenin gerekçesinde uluslararası ve ulusal piyasalarda meydana gelen daralma ve genişlemelere bağlı olarak Türkiye’deki sigortacılık sektörü açısından risk kategorilerine yaklaşımda değişiklikler yaşandığı ve bu kapsamda uluslararası reasürans şirketlerince Türk sigorta sektörüne ayrılan resasürans kapasitesinin yeteri kadar yükseltilmediği tespiti yapıldı. Bu gerekçelerle sigorta sektörü tarafından teminat sağlanamayan risklerin sigortalanması ve piyasa ihtiyaçları doğrultusunda yeni ürün geliştirme çalışmalarında bulunmak üzere Türk Reasürans Anonim Şirketi kuruldu. Bu şirket ile sigortacılık sektöründe yaşanan teminat sorunlarına daha etkin ve pro-aktif bir biçimde çözüm getirilmesi amaçlanıyor.
İlgili yasaya göre Türk Reasürans Anonim Şirketi’nin 3 ay içinde yapılacak genel kurulun ardından faaliyete geçmesi öngörülüyor. Şirketin faaliyet konusu, merkezi, amacı, kaynakları, sermaye yapısı, hisseleri, organları, hesapları ile karının dağıtımına ilişkin hususlar ana sözleşmesinde belirlenecek. Bununla birlikte şirket, her türlü işlemleri nedeniyle Harçlar Kanunu’na göre alınan harçlardan; lehe alacağı paralar dolayısıyla banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaf tutuldu.
Önceki günün toplanan TBMM Genel Kurulu’yla yasalaşan kanun teklifinde bir diğer madde de DASK’ı ilgilendiriyor. Teknik işleticilik görevi gerekmesi durumunda, DASK’ın bu amaçla kurulacak bir şirket üzerinden yürütülebilmesine imkan sağlıyor. Mevcut durumda DASK’ın teknik işleri ile işletmeye ilişkin iş ve işlemlerinin yürütülmesi Bakanlıkça teklif verenler arasından 5 yılda bir ihaleyle seçilen bir sigorta şirketi tarafından yerine getirilebiliyordu. Bu değişiklikle birlikte DASK’ın geldiği noktadaki büyüklüğü de dikkate alındığında, kurumsal hafızanın sürdürülebilmesi ve operasyonel süreçlerin daha etkin hale getirilmesi için, ihtiyaç halinde, sabit bir yapı oluşturulabilmesinin önünün açılması amaçlanıyor. Ayrıca yine aynı maddeye göre, DASK Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın uygun gördüğü uluslararası sigorta veya reasürans şirketlerine ortak olabilecek. Bir diğer maddeye göre de DASK’ın sunabildiği teminatlara ilave olarak, nükleer riskler gibi özellik arz eden riskler sonucu meydana gelebilecek zararların karşılanabilmesi için DASK’ın kolaylaştırıcı olarak devreye girmesi öngörülüyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Resmi Gazete'nin 4 Ocak 2019 tarihli nüshasında yayımlanan kararıyla zorunlu trafik sigortasında tavan uygulamasının 2019 yılında da devam edeceğini duyurdu.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı “2019 Yılında Uygulanacak Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Primlerine İlişkin Genelge”de, “Bakanlık Makamından alınan 21.12.2008 tarihli ve 31719 sayılı Onay çerçevesinde, 01.01.2019 – 31.12.2019 tarihleri arasında uygulanmak üzere, zorunlu trafik sigortalarında azami prim uygulamasının; 10.04.2017 tarihli ve 10271 sayılı Onay çerçevesinde, 10.04.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Genelge ve 24.08.2017 tarihli ve 2017/6 sayılı Genelge ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde devam etmesine karar verilmiştir” dendi.
Güneş Sigorta Genel Müdürlüğüne sektörün deneyimli ismi Atilla Benli atandı.
İstanbul Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olan Atilla Benli, Marmara Üniversitesi Sigortacılık Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Kariyerine Garanti Bankası’nda Denetçi olarak başlayan Benli, aynı şirkette Şube ve Birim Müdürlüğü görevlerinde de bulundu. Ardından Garanti Sigorta Mali İşler, Operasyon, Acente ve Broker Dağıtım Satış Kanalı’nda çeşitli birimlerden sorumlu Birim Müdürü olarak görevini yürüten Benli, 2007 yılında BNP Paribas Cardif şirketinde; Mali İşler Yönetimi, İnsan Kaynakları, Hasar ve Hukuk birimlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak göreve başladı. Daha sonra Groupama Sigorta ve Groupama Hayat & Emeklilik bünyesinde Hasar Grubu’dan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Benli, Vakıf Emeklilik’te Satış, Finans ve Mali İşler, İnsan Kaynakları, Teknik ve Aktüerya birimlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevlerini de yürüttü. 2016 yılında Zurich Sigorta’da Hasar Grubu’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak göreve başlayan Atilla Benli, 2018 yılında ise Zurich Sigorta’da Satış ve Dağıtım Kanalları’ndan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevini sürdürdü. Atilla Benli, 16 Ocak 2019 tarihi itibarıyla Güneş Sigorta Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür olarak göreve başladı.
(sigortacı gazetesi)
İZMİR'deki alışveriş merkezinin otoparkında meydana gelen hasarlı trafik kazası sonrası
İZMİR'deki alışveriş merkezinin otoparkında meydana gelen hasarlı trafik kazası sonrası sigorta şirketince çarpışmanın kara yolunda olmadığı gerekçesiyle zararın karşılanmayacağı bildirildi. Sigorta şirketine açılan dava sonuçlanırken, otoparktaki kazanın, kara yolunda meydana geldiğine hükmedildi.
Çiğli ilçesindeki alışveriş merkezinin otoparkında, D.D. yönetimindeki şirkete ait otomobil, O.Y.'nin kullandığı otomobil ile çarpıştı. Hasarlı kaza sonrası taraflar arasında tutanak tutuldu. Kazayı sigorta şirketine bildirip, hasar masrafının karşılanmasını isteyen O.Y.'ye, çarpışmanın kara yolunda meydana gelmediği, bu nedenle zararın karşılanmayacağı söylendi. O.Y., bu gelişme üzerine, İzmir 5'inci Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkemece dosya, Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi'ne gönderildi.
Daireden gelen cevapta 'Maddi hasarlı kazanın meydana geldiği yer (AVM otoparkı) itibarıyla trafik kazası niteliğinde olmadığının anlaşılması ve ihtisasları dışında olması" yazıldı ve değerlendirme yapılmadan dosya geri gönderildi. İzmir 5'inci Asliye Ticaret Mahkemesi'nce yapılan inceleme sonucu 'Gerek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gerekse Yargıtay kararları dikkate alındığında alışveriş merkezi otoparkı ve park yerlerinde meydana gelen kazalarda, Karayolları Trafik Kanunu'nun uygulanacağı hususunun kabul edildiği, bu haliyle meydana gelen kaza yönünden Karayolları Trafik Kanunu kapsamında değerlendirme yapılacağı tespit edilmiştir' kararına hükmedildi. Mahkeme heyeti, alışveriş merkezlerinin otoparklarında meydana gelen kazaların, kara yolunda gerçekleşmiş sayılacağına karar verdi.
'AVM OTOPARKINDAKİ KAZADA TÜM HASARLARDAN SİGORTACILAR SORUMLU'
O.Y.'nin avukatı Seyit Ahmet Akyüz, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2011'de hangi alanların kara yolları trafik alanı olduğuna ilişkin detaylı karar verdiğini belirterek, "Kamunun kullanımına açık, herkesin girebildiği ve kara yoluyla bağlantısı olabilen her alan 'Kara Yolları Trafik Kanunu'na tabiidir. Dolayısıyla AVM otoparkındaki trafik kazasında da tüm hasarlardan sigortacılar sorumludur. Sadece kara yolunda değil, arabalı vapur taşımacılığı yapan vapurların otoparklarında meydana gelen kazalarda da 'Kara Yolları Trafik Kanunu' uygulanır. Hangi alanlarda meydana gelen kazaların trafik kazası sayılabileceği konusunda insanlarımızın bilinçlenmesi haklarına ulaşmalarında çok büyük fayda sağlayacaktır" dedi.